Tümleşik Dil Becerileri Yaklaşımı dil öğretiminde bütünsel bir yaklaşımı ifade eder. Bu yaklaşım öğretme-öğrenme sürecinde iki veya daha fazla dil becerisini bir araya getirerek bir bağlam içinde sunar. İletişimsel Dil Öğretim yöntemine dayalı olan bu yaklaşım; dil beceri alanlarının ayrı ayrı ele alındığı ve bağlamdan ayrı olarak çalışıldığı Ayrılmış Dil Becerileri Eğitimi yaklaşımına karşı ortaya çıkmıştır. Aynı anda birden fazla beceriye odaklanmanın öğretimsel olarak mümkün olmadığını savunan ayrıştırılmış dil beceri eğitiminde yazma becerisi konuşma becerisinden veya okuma becerisi dinleme becerisinden bağımsız olarak sunulur. Bunun aksine tümleşik dil becerileri eğitiminde dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerileri ile dil bilgisi ve sözcük bilgisi gibi dil unsurlarını bütünsel bir anlayışla ele alınır. Bu yaklaşıma göre, dil sadece akademik değil aynı zamanda iletişimsel amaçlarla öğrencilere öğretilir. Tümleşik dil becerileri yaklaşımının avantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Amaca yönelik olarak dil becerilerinin birlikte kullanımı ile anlamlı öğrenme sağlar.

• Öğretmenlere öğrenci merkezli ders planı hazırlayabilme fırsatı sunarak öğrencilerin yaşamsal deneyimlerini, ilgi ve ihtiyaçlarını kapsayan konu ve temalar aracılığıyla dersleri öğrenci kitlesi için daha ilgi çekici kılmayı sağlar ve öğrenmeyi kalıcı izli hale getirmeyi kolaylaştırır.

• Dil becerilerini iş birliği içinde bütünleştirerek öğretimi zenginleştirip sınıfa çeşitlilik getirir.

• Öğrencilerin iletişim merkezli dil becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.

• Öğrencilerin gerçek yaşamdaki dile maruz kalmalarını sağlar.

• Öğrencilerin analiz edebilmeleri, sentezleyebilmeleri için eleştirel düşüncelerini geliştirebilmelerine yardımcı olur. Tümleşik beceriler yaklaşımı ile dil becerileri ve düşünme becerileri aynı anda birbirine paralel olarak geliştirilebilir. Tümleşik beceriler yaklaşımı öğrencileri ileri seviye düşünme becerilerini kullanmaya teşvik eder. Bu da onları akademik başarıya götürür.

• Genellikle monotonluk yaratan rutin dil uygulamalarından kaçınmak öğrencilerde motivasyonu artırır. Öğrencilere, okuma veya dinleme metnindeki düşünceleri konuşma veya yazma yoluyla kendi bilgi, görüş veya deneyimleriyle ilişkilendirerek yansıtma imkânı tanır.

• Dile öğrenci merkezli bir yaklaşım getirir.

Tümleşik dil becerileri yaklaşımı, temel olarak İçerik Tabanlı Dil Öğretimi (Content-based Language Teaching) ve Göreve Dayalı Dil Öğretimi (Task-based Language Teaching) olarak iki şekilde uygulanmaktadır. İçerik Tabanlı Dil Öğretiminde öğrenciler, eğitim, fizik, kültür veya bilim gibi belli disiplinlere odaklanarak çeşitli etkinliklerle dil becerilerini geliştirirler. Başka bir ifadeyle, öğrenciler belirli konuların içeriğini incelerken tüm dil becerilerini bütüncül ve iletişimsel bir şekilde hayata geçirirler. Temel amaç, öğrencilerin hedef dilde iletişimsel yeterliliğini geliştirmektir ve ikincil amaç, öğrencilerin öğrenilen konuların içerik bilgisine hakim olmalarıdır. Göreve Dayalı Dil Öğretimi ise uygulama, paylaşım ve görev süreçlerinden oluşur. Model, iletişimsel dil öğretim yöntemi ile yapılandırmacı öğrenme kuramından ortaya çıkmıştır. Öğrenciler hedef dilde iletişimsel görevlere katılırlar. İletişimsel görevler, biçimden ziyade anlama dikkat çeken gerçek dilde kavramayı, üretmeyi, bilgiyi kullanmayı veya etkileşime girmeyi gerektiren faaliyetlerdir. Bir problemi çözmek, bir görevi tamamlamak veya bir proje oluşturmak için çift veya grup halinde çalışmak gibi görevlerle öğrencilerin iletişimsel yeterliliklerinin geliştirilmesi amaçlanır. Öğrenciler bir şiiri eleştirmek, kısa bir hikâyeyi analiz etmek, bir oyundan sahneler canlandırmak vb. görevleri gerçekleştirebilmek için birbirleriyle iş birliği yaparlar. Görevleri yaparken, iki veya daha fazla dil becerisi bir arada kullanılır.